
Uzun yıllardır Ankara’da yaşıyorum. ‘Neresini seviyorsun ? ‘ karşılığını alacağıma emin olmama rağmen bu şehri çok seviyorum. Aslında bu şehri ‘evim’ yapan bir çok şey var benim için. Ankara tanıdık bir normalliğin; rahat ve güvende hissettireceği şehirdir mesela. Aşırılıkların şehri değildir. Rutin oluşturmaya, ait hissettirmeye çok müsaittir. Konforludur. Uzun dostlukların, tanışıklıkların şehridir. Eğer uzun yıllardır buralardaysanız herkesin bir yerlerden birbirini tanıyabildiği altı milyonluk bir metropoldür. Aşina olmayanlar için soğuk ama bana çok iyi gelen mesafeli bir samimiyeti vardır. Ve kesinlikle gri değildir , bunu diyenler güneşli bir bahar gününde sevdikleriyle buluşmak için Güniz Sokak’tan, Portakal Çiçeği’nden, Üsküp Caddesi’nden ya da Bülten Sokak’tan geçmemişlerdir muhtemelen.
Hemen her yerde olan otomatlardan düğmeye basınca taksilerin geldiği, gelen taksicilerin sizinle düzgün iletişim kurabildiği bir şehirden bahsediyoruz. İkonik fotoğraflarımızdan ve unutulmaz aşklarından bahsetmiyorum bile. Neyse zaten Ankara ete kemiğe bürünseydi bunca açıklama yapmaya gerek duymayan, kendinden emin, ‘cool’ ama samimi bir kadın olurdu. O yüzden ben de daha fazla açıklama yapmayacağım 🙂
Bunca yıllık Ankara mesaimden sonra burayı bana daha da evim gibi hissettiren çok sevdiğim bazı kafelerden bahsedeceğim bu yazımda. (Belirtmeye gerek var mı bilmem ama hiçbiri reklam değil.)
Minon Cakes
Burası açık ara Ankara’da en sevdiğim kafe. Buğday Sokak’ta bulunuyor. İçinin, bahçesinin bu kadar güzel dizayn edilmesi, ev gibi olması, çalışanlarının aşırı tatlı olmaları. Ve o orjinal tatlı, kahve ve içecekleri. Marronierlerinden ,tuzlu çikolatalı pudinglerine, kış çaylarından kahvelerine. Şu ana kadar deneyip pişman olduğum bir şey olmadı. Asla göz yormuyor, bağırmıyor. Ama burada en sevdiğim şey hemen her ayrıntıda uğraşılmamış gibi duran incelikleri . https://www.instagram.com/p/CzRgOobih7b/?img_index=1




The Cups Coffee
Burası da Ankara’da en sevdiğim mahallelerden birinde yani Mutlukent Mahallesi’nde bulunuyor. Çok sade ,ferah bir dizaynı ve oldukça kullanışlı bir bahçesi var. Buranın galiba en çok bahçesini seviyorum. Genellikle çok gürültülü olmuyor. Kahvenizi içtikten sonra kısa bir yürüyüş için de güzel bir lokasyon. Kahveleri gerçekten başarılı. Satın almanız da mümkün.
https://www.instagram.com/p/CkVcDK3L1mF/?img_index=1



Kakule Fırın
Offf buranın tatlıları der susarım. Maritozzoları , cinnamon bunları, Mojito’su . O kadar özenli , o kadar lezzetli ki. Mekan dekorasyonları da çok güzel ama yer bulmak zor. Haklı bir popüleritesi var kabul ama biraz minik bir kafe. Büklüm Sokak’ta şansınızı denemeye değer. Yer bulamazsınız civarda başka yerler de var .
https://www.instagram.com/p/C_DDNVtoqqL/
Cafu
Paris Caddesinde renkli pencerelerinden Ankara’ya bakacağınız dekorasyonu üzerinde çokça düşünülmüş kafelerden. Home ofis için ya da ders çalışmak için çok uygun. Zira uzun paylaşımlı masaları , geniş bir alanı ve genellikle sessiz bir atmosferi var. Piyanoları , resimleri ,bitkileri, sağa sola serpiştirilmiş kitaplarıyla ve renkli camlarıyla sadece gezinmek için bile yerinde bir tercih.
https://www.instagram.com/p/DBdZ8t1IMtd/
Muse Local Artisan
Burası da benim eski mahallemde. Yıldız’da İlkbahar Mahallesi’nde bulunuyor. Eski mahalleden arkadaşlarımla buluşma noktamız. Ekmek üstü kahvaltıları harikadır. Pazar günleri canlı müzik yapıyorlardı kahvaltıda. Hala devam ediyor mu bilmiyorum. Ama çok tatlı bir ambiyansı oluyor.
https://www.instagram.com/p/CbS7wj-NhqM/?img_index=1

Leni Artisan
Buranın kahvaltıları muazzam. Ama rezervasyon şart. Ankara’da en sevdiğim mahallede olması da cabası . Bir haftasonu kahvaltısı için muazzam bir seçenek. İçerisinin sade ahşap ve beyaz dekorasyonu da çok hoş.

Line Co
Sahibinin iç mimar olmasına şaşmamalı zira tam olarak bir yaşam alanı oluşturmuşlar. Ben henüz İncek’te tek şubeleri varken gidiyordum hala da favorim orası. Tatlıları, kahveleri muazzam . Ders çalışmak ya da home ofis çalışma için de oldukça uygun. Zaten bunun için uzun paylaşımlı masalar da bulunuyor.
https://www.instagram.com/p/CX5bPGcN7Xm/?img_index=1

Lithops Botanic Coffee
Burası yeni açıldı. Botanik parkın içersinde uzun süredir atıl şekilde duran cam terası botanik bahçeye çevirip aynı zamanda kafe haline getirmişler. Kahveleri için çok bir şey söyleyemeyeceğim ama ambiyansı harika. Cam terasın içinden bitki de satın alabiliyorsunuz. Türk Biyologlar Derneği tarafından işletiliyor. Bu kadar yeşilin içinde olmak insana çok iyi hissettiriyor. Sonrasında Botanik Park’ta güzel bir yürüyüşle gün tamamlanabilir.
https://www.instagram.com/p/DGqbmpLsoXt/





